25 Şubat 2010 Perşembe

Yok böyle bir lezzetttt :)

Arkadaşlar aslında tasarımlarımı paylaşıcaktım. Sırada o vardı ama bu

güzel tarifi paylaşmadan geçemezdim. Benim blogum yemek blogu değil ama

yapıp da beğendiğim tarifleri paylaşmakta sakınca görmüyorum.

Yine Sofra Dergisinin Şubat sayısından aldım tarifi.. Önce Tarifi yazayım sonra da resmini ekliyeyim :)

200 gr.krema
200 gr.bitter çikolata
3-4 dilim kek parçası
Yarım çay kaşığı tarçın


Kremayı önce ocağa alıp ısıtıyoruz. Kaynama noktasına gelince ocaktan alıyoruz. Bitter çikolataları parçalayıp kremaya ekliyoruz. Çikolata kremanın sıcağında iyice eriyor. Ayrıca tarçını da ekliyoruz.hoş bir koku veriyor..Kekleri de küçük küçük yapıyoruz ve tekrar karıştırıyoruz.. bunlardan toplar yapmamız gerekiyor. Fakat hemen koyulaşmıyor. o da toplar yapmamıza mani oluyor. Biraz buzdolabında dinlendirdim ben. sonra toplarımı yapabildim.
işe başlamadan önce rendelediğim beyaz ve bitter çikolata,renkli kesme şekerler ve hindistan cevizini ayrı ayrı kaplara bölüştürdüm. yaptığım topları bunlardan birine buladım. Ama tadına cidden bayıldım.. Yememek için kendimi zor tutuyorum. Akşam olsa da annemlere götürsem orda hep beraber afiyetle yesek!! :)) İşte resmi :))

Herkese yeniden merhabalar..

Arkadaşlar merhabalar..öncelikle hepinizin Mevlüt Kandili Mübarek olsun..Dualarımız kabul olsun..

3-4 gündür bloguma yeni post hazırlayamadım. ama baya yoğundum :) ilk olarak önceki postta söz ettiğim karnabahar Köftenin tarifini yayınlayacağım..ardından yeni tasarımlarımı paylaşıcam..

Karnabahar Köfte'nin tarifini Sofra Dergisinin Şubat Sayısından aldım.

Malzemeleri

1 adet orta boy karnabahar
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
1 su bardağı un
4 adet yumurta
tuz-karabiber

Yapılışı

karnabaharları önce çiçek çiçek ayırıp iyice yumuşayıncaya kadar haşlıyorsunuz. Çatalla ezip püre haline getiriyorsunuz.  İçine un,kaşar peyniri ve istediğiniz baharatları ekleyip karıştırıyorsunuz. Ve hazırladığınız harçtan birer kaşık alıp kızgın yağda kızartıyorsunuz..
Yapınca da işte böyle oluyor.. :)

20 Şubat 2010 Cumartesi

Harika bir akşamdı :)

Dünki postumda hazırlıklardan kısmen bahsetmiştim. akşam misafirlerimizi geldi. gayet güzeldi herşey. sohbet muhabbet :) Hazırlıklarım da beni mahçup etmedi.misafirlerim beğendiler. yalnız bu karnabahar köftenin tarifini yazmadan geçemicem. gerçekten çok güzel bir lezzet. mutlaka denemelisiniz. belki bir sonraki postta tarifini yazarım.
bugün Efemu çalışıyor. ben de canım arkadaşım Naran'ın gelmesini bekliyorum. Canan ablam da gelicek onunla beraber. eminim bugün de harika geçecek :)) pozitif insanları seviyorum. karşındaki insanın enerjisi çok önemli.insanı mutlu da mutsuz da edebiliyor. neyseki üçümüzde de dehşet olumlu enerji yüklü :))

Diğer bir mevzu da yeniden taç üretime başlamak üzereyim. malzeme eksiklerimi tamamladım. ama misafirlerimden dolayı başlayamadım üretime. bir an önce işimin başına oturmak istiyorum.garip bir heyecan oluyor bende bu dönemde :) başladıktan sonraki mutluluk ise tarif edilemez.. 8 mart çekilişi için de cici şeyler hazırlamayı düşünüyorum. bugünlük postum bu kadar olsun arkadaşlar..

hepinize sevgiler..

19 Şubat 2010 Cuma

Benimle oynarmısın anne?

Az önce siteler arasında dolaşırken hoş bir yazıya  denk geldim.yazı annelere yönelik hazırlanmış.henüz anne değilim ama tabiki ileri bir zamanda anne olmak istiyorum. bu posttan amacım şimdilerde bebekleriyle uğraşan, onlara çeşitli aktivitelerle gelişimlerini sağlamaya çalışan annelere yardımcı olan bu yazıyı paylaşmak.. yazıda konuyla ilgili hazırlanmış kitapların tanıtımları yapılmış. birkaç yıl önce ilgimi çekip aldığım bir kitap da var içlerinde. ismi ''Benimle oynarmısın anne?''. yazının linkini verip çok fazla müdahaleci olmayı düşünmüyorum :) yazının tamamına burdan ulaşabilirsiniz.. bebişleri olan annelere :)

Bloga Video nasıl eklenir?

Arkadaşlar bloguma vidyo ekleyebilmek istiyordum uzun zamandır. nette konuyla ilgili kısa süreli bir araştırma yapınca aslında çok da zor olmadığını farkettim. arkadaşımız kubish konuyla ilgili çok güzel bir bilgilendirme postu yayınlamış 2006 yılında :) ordaki yönlendirmeleri kullanmak yeterli olacak. ben denedim. gayet kolay ve hızlıca oldu. deneme vidyosunu sildim ben. ama artık bu yöntemi kullanacağım.sevdiğim videolar yer alacak blogumda. çok mutluyum. Kubish'e teşekkür ediyorum :))

Akşam Yemeğine Misafirim var :)

Herkese merhabalar..dün akşam öylesine tv izlerken gözümün önündeki kapı süslerini evimin içindeki odalara yapıştırdım. kapı süsüydüler ama henüz kapılarına kavuşamamışlardı. vakit kaybetmeden kavuşturdum. :) bence çok da hoş oldu. işte fotoğrafları..





Bugün de sabahtan beri akşama gelecek olan misafirlerim için yemek hazırlamakla meşguldüm. Menüyü belirlemek çok vaktimi almadı da hazırlaması baya bi uğraştırdı.
Menüyü tariflere girmeden yazmak istiyorum..

Lebeniye Çorbası
Fırında Kaşarlı Mantar
Susamlu Pilav
Ispanaklı Börek
Kırmızı Biber Kızartması
Amerikan Salata
Bizim Klasik Salatamız
Karnabahar Köftesi (Sofra Dergisinin bu ayki sayısından aldım tarifi)
Çikolata Soslu Muhallebi
Çayın yanına da Islak Kek yaptım.

Yaptıklarım arasında Lebeniye çorbasının lezzetini çok beğeniyorum. Karnabahar çok sevmiyor olmama rağmen bu şekilde bana oldukça lezzetli geldi.ama tariftekinden biraz daha fazla un koydum ve 1 gece de buzdolabın beklettim karışımı. ıslak kek de benim zaten klasiğim denilebilir.

Masamı da hazırladım sayılır. sadece salataları masaya getirmek kaldı. masamın yarı hazır fotoğrafını çektim. hoşuma gitti.anneciğimin benim için aldığı beyaz güllerden yapılmış peçetelik çok cici durdu.Bakııınnn :)





Resimler böyle..hazırlıklar güzel keyifli.. Umarım akşam da güzel geçer :)

18 Şubat 2010 Perşembe

Eminönü gezmecesi

Merhaba arkadaşlar..bir kaç gündür yeni bir post hazırlamamıştım. ama blogları hergün takip ettim. bloglardaki hareketlilik beni mutlu ediyor. çok çeşitli etkinlikler düzenleniyor.hepsine katılasım var ama zamana güvenemiyorum.o nedenle şimdilik Bahar'ın etkinliğine katıldım. Baharcım adresleri gönderdi sağolsun. şimdi harıl harıl hazırlıklar var. ama ben bi yandan da geziyorum. malum tatil bitti ama benimki bitmedi.henüz başlamadım okul yolunu aşındırmaya. dün yani 17 şubat günü teyzem-annem-ben eminönünün yollarını aşındırdık.Efemu sağolsun bizi Eminönüne kadar bıraktı. oohh bizim için harika oldu.yorulmadan geldik. ehh artık enerjimizi gezmede harcayabilirdik xD aynen öyle yaptık.. tüm gün gezdik.dehşet yorulduk ama çok keyifli bir gündü. hava da tam gezme havasıydı. çok kısa süre yağmur yağdı ama içi gezme aşkıyla yanan biz altın kızları gezmeden alıkoyamadı xD Mısır Çarşısıyla başladığımız gezimiz,Sultan Ahmet ziyaretimizle son buldu..en son vapurla Üsküdar'a geçmekse hepsinden daha keyifliydi. ne kadar zaman olmuştu Üsküdara vapurla geçmeyeli.. Üniversite zamanlarımı hatırladım..yaşanmış olduğu için mutlu oldum.. İstanbul gezilir de fotoğraf çekilmezmi? işte benim karelerim..

Hepinize sevgiler..  


Mısır Çarşısından renkler..






Sultan Ahmet Cami


Meydan'da Alman Çeşmesi

16 Şubat 2010 Salı

Bir Blog doğmuş..

Bugün gezdiğim ve postlarını keyifle okuduğum harika bir blog doğmuş arkadaşlar. 3 yeni anne birleşmişler..Anne Renkler bu şirin blogun adı..her biri kendince içlerinden geldiğince,deneyimleriyle çok güzel sözler dökmüşler bloglarına.. hele bir tanımlama varki kendileri için yazdıkları beni benden aldı..Ege'nin Annesi yazmış. ben de o yazıdan bir kesit aldım. tabi verdiğim her iki linkten de ulaşılabilir metnin tamamına..


...

Üç anne renk birleşti.

Ve üç bebek renkten öğrendiklerini, hissettiklerini, duyduklarını hayattaki diğer renklerle paylaşmak istedi.
Güldüğünü gizlemeden,
Olmayanı varmış gibi göstermeden,
Kimseye büyüklenmeden,
Bak bende var, sende yok demeden,
Sadece ve sadece hayatın içinden,
Eğrisine bakmadan, doğrusunu ararken,
İşleyen demir ışıldar felsefesiyle yola çıkıp,
Tüketime değil de üretime evet diyen üç annenin buluştuğu palet aslında ana renkler…
Keyif almak, keyif vermek ve izlenimlerimizi paylaşmak adına,
Herkese en içten merhaba.

Ben son zamanlarda çoğu kişinin kendi hayatlarına dair reklam uğruna olmayan şeyleri var gibi gösterme,asılsız reklam kampanyaları oluşturduklarını düşünmekteyim. ve bu komik şeyler beni çok güldürmekteydi.ben reklama gerek olduğunu düşünmem hayatıma dair. herşey ortadadır. mutluluk varsa içimde gözlerimden okunur zaten. kelimelere döküp reklama girmem.. işte hanımlar da çok güzel tanımlamışlar kendilerini. ''Olmayanı var gibi göstermeden'' diyerek.. :))

ben sıkı takipçilerinden olacağım.blogları oldukça yeni..benim blog da çok eski sayılmaz ama hani olurda birileri de benim sayemde farkederse bu şirin blogu mutlu olacağım..

herkese kocaman sevgiler..

15 Şubat 2010 Pazartesi

blab blab blab..

-tencere dibin kara..
-...?

 :))) güldüren çok şey var beni böyle!!

hadi bakalım atalım havamızı..dibi kara olsa da tenceremizin.. :))))))))

zing-zang boncukss

İnsan üretime sanırım elindeki imkanlar sınırlıyken daha da fazla ağırlık veriyor. daha önceki postta belirttiğim gibi şu günlerde malzemelerimden uzaktayım. sadece misinam,kargaburnum ve 2 renk kesme boncuğum var. bunlar ne yapabilirim dediğimde ilk iş olarak önceki postta resmini yayınladığım 3 yapraklı yoncam çıktı. ve bir de bu zing-zang çıktı :) misinaya kesme siyah boncuklardan 4 tane geçirdikten sonra ardından bir tane kırmızı geçiriyorum. en son kırmızının içinden misinayı ikinci kez geçirince misina orda sıkışıyor ve bu şekilde devam ettiğimizde zikzak oluşuyor. esnek bir zikzag bu. muhtemelen bir taç süslerken kullanacağım. işte resimleri..





üç yapraklı yoncam :)

Biz yine Efemu'yla Erenköydeyiz.annemlerde :) tabi yine malzemelerimden uzaktayım. bu biraz beni rahatsız etse de üretime her ortamda devam arkadaşlar :) anneme gözlük ipi yapmak için misinamı ve kırmızı-siyah karışık kesme boncuklarımı yanımda getirmiştim gelirken. gözlük ipi dediğin ne ki? hemencik bitiverdi. ama durur mu Mahperi!! asla!! xD ehh ben de kalan boncuklardan misinayla bişeyler denedim. kimbilir yeni bir taç süslerken kullanırım. ya da bir broşa uyarlanabilirler.. hemen resimlerini ekliyorum.

13 Şubat 2010 Cumartesi

Yetenek-sizin :)

Allahım uzun zamandır araştırıyordum.bu blogdaki standar şekillerden nasıl kurtulabilirim diye..öyle güzel bir yardım eli geldi ki!! çok çok mutlu etti beniç şimdi ilk tema denemem olan pembeliyi görüyorsunuz.emin olun bu çok sık değişecek :) bu tema işini bana öğrettiği için yetenek-sizin arkadaşıma çok teşekkür ediyorum.engin bilgilerinden farklı konularda da faydalanacağımızı düşünüyorum.artık rengarenk bir blogum olacak..çoookk mutluyumm!!! :)

12 Şubat 2010 Cuma

Martha Stewart

Dün Derya Baykal'ın programında Martha Stewart'ın Sevgililer günü için tasarladığı kristal boncuklardan kalp yapımını gösterdiler. fakat program sırasında beceremeyince daha önce hazırladıklarını gösterdiler :) yani tam yapıyorlar ve bir aksilik çıkıyor. ''aa daha önceden hazırladığımız vardı.işte böyle yapacaksınız!!'' diyorlar.. ehh tabi görüntü de arada kaçıyor gözden. haliyle o kalp nasıl yapıldı boncuklardan tam çıkaramadım. ama peşini bırakmadım. kehkehkehhh xD

ilk önce bu hanımın adını öğrenmeliydim.ismi geçti ama benim kıt ingilizcemle ismini doğru olarak yazıp internet sitesini bulmam kolay olmadı.neyse hallettim.sonra haldır haldır kristal boncuklardan yapılma kalbi aradım.en sonunda onu da buldum.ama bu sefer de video çalışmadı. azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz dedim.sık kullanılanlara ekledim linki ve bıraktım. ama aklım hep yapım aşamasındaydı.neyse bu sabah tekrar baktım.vidyo açıldı ama yine arada ciddi kesilmeler oluyordu. ama mantığı anladım.şimdi videonun linkini verip meraklısını da benim gibi strese sokmak istemem. en kısa zamanda yapıp yapım aşamalarını güzelce anlatan fotoğraflar eklicem. bu kalplerden kolye ucu yapmış Martha. ama bence daha büyük kalpler çalışılıp peçetelik bile yapılabilir. ya da masalarda dekoratif taşlar yerine serpilebilir..hele de sevgililer gününde masada bunlarda olduğunu düşünsenize :) bu arada yine annemdeyim.ondan malzemelerim olmadığı için hemen el atamıyorum bu sevgili kalplere.ama Martha'nın sitesinden resimlerini eklicem. hadi bakalım buyrun hanımlar :))

hepinize mutluluktan uçacağınız bir gün diliyorum :))

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bursa'dan.. :)

Teyzem geldi bugün Bursadan.zaten ben de tatildeyim.annem yanımda.keyfim yerinde.efemu da burda.derslerin hepsinden geçmişim..oohh ne alaaa xD yani bundan iyisi şamda diil kutuplarda kayısı..o derece yani xD canım teyzoşum benim çikolataya olan zaafımı bildiği için bana çikolatalı kestane şekeri ve harika bir fıstıklı çikolata getirmiş..yemeden önce fotoğrafını çekip bunu da paylaşmak istedim xD ama çekim bittikten hemen sonra saldırdım onlara.şu an yoklar :) yani varlar da midemdeler ahauahauau xD

canm teyzoşum çok teşekkür ederim..





Bu annemde kalmışş

ben bu arada yine Erenköydeyim.anneme geldim :) tatili evde yalnız başıma geçiremezdim.şimdi burda annemde kalan eşyalarımı karıştırırken bu taç denk geldi.paylaşmaya karar verdim. çiçeği falan yok bu garibimin.ama bana pek sevimli geliyor. pembe su taşıyla çevirdim etrafını.sonra sedef düğmeler kullandım.bu düğmelerin yarısını beyaz kesme boncuğa bandırdım.sonra su taşından bir de fiyonk kondurdum.işte tacım böyle oldu!! :)



bu arada..

ben bugün çok mutlu oldum..blogumu takibe alanların sayısında artış oldu..yeni gelenlere hoşgeldiniz diyorum :) mutlu ettiniz beni..

hepinize kucaklardan taşacak kadar çok sevgiler olsun :))

Bir ahşap boyama denemem

yıllar önce Erenköy Zihnipaşa Pratik Kız Sanat Okulunda Ahşap boyama kursuna katılmıştım.hocam Hürrem Hanım kursiyerler arasında en genç ben olduğum için fazlaca ilgilenirdi benimle sağolsun :) kurs bittikten sonra da devam eden bir hobi haline geldi bende ahşap boyama.bugün paylaşacağım kutu da kurstan sonra yaptığım çalışmalardan biri. 2 yıllık Sanat Tarihi eğitimim sırasında yapmıştım bu kutuyu. dolayısıyla kutu için seçtiğim resim de baya bir sanatsal oldu :) işte kutum arkadaşlar..



8 Şubat 2010 Pazartesi

by M@hP€rî :)

bugün oturdum tam 6 taç süsledim :) malum tatile girdim..artık aklımdakileri gerçeğe dönüştürme zamanıdır..kolalanmış kumaşımı dün kesip boyama işlemlerini yapmıştım.hatta önceki postta resimleri de var.bugün de hepsini ütüledim ve taçlarımı süsledim. işte resimleri..














7 Şubat 2010 Pazar

işte son ürünüm :)) by M@hp€rî

bugün çok fazla iş yaptım aslında.ama aklımdakilerden sadece bir tanesini tamamladım.. fotoğrafını paylaşmazsam içim rahat etmezdi :) hemen fotoğrafladım.. buyrun bakalım arkadaşlar.. yeni ürünler yolda geliyorlar..


hepinize sevgiler..













6 Şubat 2010 Cumartesi

Kolyem bitti :)

Daha önce malzemelerin resimlerini yayınlamıştım. gün gelir bitmiş halini de yayınlarım demiştim.. o gün bugünmüş.. bugünkü Süleymaniye-Yeni Cami ve Eminönü gezisinden sonra oldukça yorgundum.Aldım malzemelerimi elime başladım kolyemi yapmaya. en son bittiğinde bişeyler eksik dedim.tüy eklemeye karar verdim.uzun zamandır vazgeçemiyorum ben bu tüylerden.. boncuklarımın renginde evde tüy bulunması da büyük şanstı.. :) işte son tasarımım xD





Süleymaniye Cami civarı.. :)

Tatile girip de İstanbulu arşınlamamak olur mu? Hele de Efemuyla ben evde miskin miskin oturabilirmiyiz? Asla xD Efemunun izin günüydü bugün. kahvaltımızı yapıp ''hadi çıkalım'' dedik :) Uzun zamandır gitmek istiyorduk Süleymaniye Camiine..tabi tadilatta olduğunu unutmuştuk. ama olsun gezmek uğruna herşeye değer..fotoğraflarımız çektik girdik bahçeden içeri..oraya gidip de Kanuni Sultan Süleyman'ın ve eşi Hürrem Sultan'ın türbesini ziyaret etmemek olmazdı.Harika bir atmosferdi.. Çıktıktıktan sonra Mimar Sinan'ın kabrini ziyaret etmediğimiz aklımıza geldi ama artık Eminönüne doğru yola çıkmıştık bile :) Bir sonraki gelişimizde ziyaret edeceğimiz kesin!! Eminönünde de sokak sokak gezdik.. hava iyice karardığında biz Yeni Cami civarında fotoğraf çekmekle meşguldük :) harika kestane kokuları eşliğinde.. Yuvamıza dönüş yolunda Çapa'da bizim her zaman soslu tavuk aldığımız amcamızdan aldık tavuğumuzu akşam yemeği niyetine.. Gün boyunca çektiğimiz karelerden bazılarını paylaşmak istiyorum. İstanbul özlemi olanlar ya da yoğunluktan dolayı gezemeyenler için :))


Süleymaniye Cami

Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan'ın kabrine giden yol..



Hürrem Sultan'ın türbesindeki Devekuşu yumurtaları..

Türbe önünde kuşların su içmeleri için yapılmış oyma mermer..ne kadar ince düşünce değil mi?

Süleymaniye Cami önünde kurufasülye yemeden olmazmış.. biz bugün denemedik ama sonraki ziyaretlerimize erteledik :)


Efemu Yeni Camiye böyle baktı.. :)