21 Ağustos 2010 Cumartesi

Zeytinyağı şişesi oldu bize su şişesi :)

Efemu'nun çok sevdiği bir iş arkadaşının Balıkesir'den getirdiği Zeytinyağı şişesini atmaya kıyamadım.Bir kaç gün boyunca şişedeki yağı temizlemek için yıkadım.Artık tam olarak temizlendiğine inandıktan sonra işe başlayabilirdim.Sonu rezillik de olabilirdi!-ki çok da iç açıcı bir sonuç elde etmedim.Ama kararlıydım.Bu sefer  Peçete Transfer tekniğini uygulayacaktım. Bu teknik cama uygulanır mı bilmiyordum.İlk katı boyadığımda içimden bir ses vazgeçmek için geç değilll!! diye bağrındı baya bi.neyseki azimliyim. Dedim batacaksa da çıkacaksa da sonunu görmeliyim.Ve işte arkadaşlar tam istediğim gibi olmasa da kullanım açısından eğlenceli bir su şişesi çıktı ortaya.
Öneri: Peçete tekniğinde kabarcıkların oluşmaması için geniş bir fırça kullanmak en doğrusu sanırsam.ben ilk kez denedim bu tekniği en kısa zamanda tekrar denicem.Ama önce geniş bir fırça edinicem :))

işte şişemiz :)



Bu makyajsız hali :p


Süsledik kızımızı :))

Kuş Üzümlü Kek :)

Paylaşmam gereken müthiş bir kek tarifi var arkadaşlar.Mutlaka deneyin derim. Eğer evde kuşüzümü bulamazsanız Kuru üzümle de denedim. Harika oldu. Hele de acıbadem aroması keke ayrı bir lezzet katıyor. Tarifi Mutfak Sırları'nın mail grubundan aldım. Size hemen linkini vereyim.Sonra benim kekimin fotoğrafını paylaşayım. Teşekkürler Mutfak Sırları :)) Kek tarifi için tık tık!! :)


'10 yaz sezonu gezmecelerden fotoğraflar

Efenim aslında haziranda Kuzulukla başlayan tatil sezonumuz Temmuz sonu Tekirdağ ile devam etti. Her ikisinde de çok güldük,eğlendik.Hayatımdaki ''gereksiz şeyler''i temizlemiş olmanın müthiş huzuru vardı. Çok şükür kurtuldum hepsinden.Tüm yılın stresini,sinirini attım. Tatil boyunca güzel fotoğraflar da çektik.Fakat gel görelim tatil sonrası bloguma olan ilgimi post yayınlayarak gösteremedim :) Bir hareketsizlik hali çöktü üzerime bloguma dair. Ama şimdi tam gaz devam. İnternet merakım da öyle. Yeni siteler,yeni tasarımcılar acayip ilgimi çekiyor. Akıl akıldan üstündür diye boşa dememişler. Ne ilginç fikirler var öyle!! Önümüzdeki günlerde yeni keşfettiğim tasarımcıların bloglarından da bahsedicem.
Ama önce şu mübarek Ramazan gününde gözümüzü gönlümüzü açacak 3-5 fotoğraf paylaşmak istiyorum. Bu arada postu okumaya değer bulan herkesin Ramazanı mübarek olsun. Oruç tutanların oruçları kabul olsun..Bayram bize mutluluk,neşe ve sağlık getirsin inşallah :)
Evet başlıyoruz..
Öncelikle Kuzuluk..Aslında önceki postlardan birinde Kuzuluktan bahsetmiştim. Ama tekrar kısacık bahsetmekte bir sakınca görmüyorum :) Ihım ıhım.. Evet Kuzuluk oldukça sakin,bol yeşillikler içinde,tam kafa dinlenilecek bir yer.sanki saklı kalmış bir karadeniz ilçesi. Mudurnu ırmağı,yemyeşil dağları..müthiş manzarası bana huzur veriyor. Biz ailecek rahat insanlarız.piknik yaparız,hamak kurarız.Ama Kuzuluğa yakın yerlerde çok güzel Alabalık tesisleri de vardır. Hele Altındere müthiştir. Hem servisi hem de manzarasıyla. Yamaçlara inşa edilmiş ahşaptan minik kulubelerde sadece ailenize servis yapılıyor. Taaa en tepelere kadar inşa etmişler bu kulubeleri.Tabi oralara çıkması merdiven çıkmaya üşenmeyenler için :) Biz biraz daha aşağılarda olanlarından birini tercih ettik. Tesise girdiğinizde yöresel hediyelik eşyaların satıldığı minik bir de dükkan var. Benim ilgimi çeken çocukluğumdan çok güzel hatıraları olan sarı-kırmızı boyalı ahşap beşik oldu :) Onu fotoğrafladım. Efenim eğer bir gün yolunuz düşerse Kuzuluk civarına mutlaka AltınDere Alabalık Tesislerine uğrayın derim :)
Tekirdağ ise kimse yanlış anlamasın ama ilk kez gittiğim bir şehirdi.Sanırım bir daha gezmek amaçlı gitmem :) Pek sevimli gelmedi bana. Belki de kuzuluktaki müthiş doğadan sonra..Ama yine de vatanın her yeri müthiş,her yeri tarih kokuyor..Önce Kuzuluk fotoğraflarımı paylaşıyorum. Sonra Tekirdağdan bir kaç fotoğraf paylaşıcam.





Ve şimdi Tekirdar'dan..







Rüstem Paşa Cami